...Endişelenmenin ya da umutlanmanın sırası değil;
yapmamız gereken yeni silahlar aramaktır...Ancak
yılanın kıvrımları, köstebek yuvasının deliklerinden
çok daha karmaşık.
.gilles deleuze
...Ben umutlu degil kararlıyım.
.zafer cömert
nikbin sirto
Bir DSLR kamera bir 19. Yüz yıl konağının harabelerinde nasıl hareket eder? Konak tarumar edilmiştir; şunun için, eğer cam ve çelikle kaplanırsa alışveriş merkezine daha çok benzeyecektir. Harabelerde, geç kalanların bitmez manzarasında, nasıl ayağa kalkmalı dahası ne için ayağa kalkmalı? Belli ki bir de şöyle bir dinamik var: Bazı duvarlardan delikler heyulalar çağırır ulaşmayı imkansız kılanların başına musallat etmek için.
imdb'ye göre film ve video sınıflandırması kayıt aracına göre değil
dağıtım araçlarına göre yapılmalı. yani bir film ister video kamerayla
isterse film kamerasıyla çekilmiş olsun, ilk durağı sinema salonlarıysa
film olarak
sınıflandırılıyor. teknolojinin ara dönem karmaşası
içinde bu pragmatist tanımlama bile yeterince havadayken ve video
sinema ilişkisi çoktan tartışılmış (ve karara bağlanmışken?),
nikbin sirto (kavram genişlemesiyle) bir film olma iddiasında
ve bu iddiası hiçbir rasyonel önermeye dayanmıyor.
film, kimi seyirciye açık olmayan, bir kaç şeyin test sürüşünü yapıyor.
bunların ilki video kameralarla ve özelde de DSLR kameralarla nasıl
hareket edilmesi gerektiği ve bu gerekliliğin sinema dili içinde nasıl
bir yerde durabileceği. bunun temelini performansa ya da daha basit bir
ifadeyle harekete ve videonun niceliksel kapasitesine dayandırıyor.
(...)
Hava, titreşim ve çalışan ilk motorun sesi. ELEKTRİK! Yeşil yeşil yeşil bir ova görünmüyor sisler altında bu sis değil kömür dumanı ve beyazı yarıp geçen hayranlık uyandıran bir kara tren, yüksek bir dağın tepesinden sisli vadiye bakan bir eli cebinde mağrur centilmen... ve sonra yüz yıllık baygınlık ve sonra kuşlar grip olunca yüz binlercesi öldürüldü ve çöplüklere atıldı. Ve inekler etleri daha lezzetli olsun diye daha önceden yenilmiş olan başka ineklerin toz haline getirilmiş kalıntılarıyla beslendiler ve yamyamlıktan hastalanınca delidir denilip yakıldılar. Kızıl tehdide karşı napalm, sarı tehlikeye karşı atom bombası, Yahudilere gaz odası, anarşistlere Franko tankları, Londra’ ya Alman, Berlin’ e İngiliz bombası, kırk bin yıllık Anadolululara Şam’ın ölümcül yolları…Halepçe’ ye kimyasal, Bağdat’ a konvansiyonel, İkiz kulelere aerodinamik, Kerkük’ e süpersonik, Youtube’ a sayısal. Afrikalılar Amerika’ya, Cezayirliler Fransa’ ya, Mol-la-lar İ-ra-na, Komünistler Moskova’ ya. Lütfen herkes bir kıta yana kaysın
+ uzun metrajlı belgesel
'bir çürüyen ütopya'nın
içinde bir sahne olarak
tasarlanan 'nikbin sirto'
ham görüntülerinin
stockhausen sesleriyle
buluşmasıyla bağımsızlığını
ilan etti. on ülke,
on altı şehir ve on beş
festivalden reddedildiği
yoğun bir sürecin
ardından dünya prömiyerini
kadıköy kargart'da yaptı.
gösterimi, ikisi filmin
muhtelif yerlerinde
salondan çıkan, dokuz kişi
izledi. gösterime ilk gelen
inan, gösterimden ilk çıkan kişi oldu.
çıktığında, siparişleri
alan irem sordu: "film nasıl?", "belgesel değil." irem tekrar sordu: "e ne peki?"